21 Nisan 2012 Cumartesi

Otobüs yolculuklarını seviyorum.

Tek başımayken.
Yanımdaki koltuk boşken.
Ya da hiç tanımadığım bi kokuyla dolu..
Seviyorum otobüsleri; kitap okumam için yeterli ışık, düşünmem için olası sessizlik varken.

Otobüsleri sevmem, gitmeyi sevmemden değil.
Sevmem zaten.
Hem gidenler de sevilmez.

Otobüs yolculuklarını seviyorum.
O tedirginliği.
Cam kenarı şarkılarını.
Ritmik olarak cama vurulan kafayı.
Yol çizgilerinin birleştiği anı.
Muavinlerin koca kıçlarını bile seviyorum bazen.
Uzun süre susmayı ve sonra ilk sözcükteki çatal sesi seviyorum.
Uyuyakalmayı seviyorum ağzı açık.
Otobüs ikramlarını.

Ama.

Arkamda bıraktıklarımı özlemeyi seviyorum en çok.
Ya da onların beni özleme ihtimallerini.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.